Son Dakika:
CHP‘li Ankara Büyükşehir Belediyesinde çoklu maaş alan bürokratlar dikkat çekiyor. Belediyede genel sekreter, genel sekreter yardımcısı, daire başkanı unvanlarıyla üst düzey görev yaparken aynı zamanda belediye şirketlerinde yönetim kurulu üyeliği yapan isimler birden çok maaş alıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, birçok kez kamuda birden fazla maaş alan bürokratları gündeme getirdi, hükümete yüklendi. 18 Şubat 2020, 4 Aralık 2021, 29 Temmuz 2021, 30 Mart 2022 tarihinde yaptığı konuşmalar bunlardan bazıları. Ancak Kılıçdaroğlu’nun bu eleştirileri lafta kaldı. CHP’li belediyelerin neredeyse tamamında benzer uygulamalar var. Mansur Yavaş’ın başında olduğu Ankara Büyükşehir Belediyesi, çoklu maaş uygulamasının en yoğun olduğu kurumlardan biri. Üstelik bu kişilerin bir kısmı emekli bürokrat olarak emekli maaşı da alıyor. ŞİRKETLER MAAŞ KAPISI OLDU Aydınlık’ın araştırmasına göre en az 24 kişi bu durumda. Bazı belediye şirketleri yönetim kurullarını gizledikleri için, gerçek sayının bundan daha fazla olduğu değerlendiriliyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 16 şirketi var. Bunlar; Anfa, Anfa Güvenlik, Anket, Belka, Belko, Belplas, Belpa, Beltema, Beltaş, Tobaş, Bugsaş, Halk Ekmek, Metropol İmar, Portaş, Seğmen Su ve Ankara İnovatif Teknoloji A.Ş. Bu şirketlerin yönetim kurulu üyeleri doğrudan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş tarafından belirleniyor. İşte iki ya da üç maaşlı o bürokratlar: Reşit Serhat Taşkınsu – ABB Genel Sekreteri ve Seğmen Su Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Arslan – ABB İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanı, ABB Başkanı Özel Kalem Müdürü ve Portaş Yönetim Kurulu Başkan Vekili (Aydınlık, Yüksel Arslan’ın Süleymancıların belediyede işe yerleştirilmesinde kilit isim olduğu iddiasını gündeme getirmişti. Arslan için belediye kulislerinde ‘asıl belediye başkanı’ deniyor. Baki Kerimoğlu – ABB Genel Sekreter Yardımcısı ve Belko Müdürler Kurulu Başkanı (Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanlığını da yaptı) Mustafa Kemal Çokakoğlu – ABB Genel Sekreter Yardımcısı ve Belplas Yönetim Kurulu Üyesi (İyi Partili Burhanettin Kocamaz’ın Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde genel sekreter yardımcısıydı.) Faruk Çınkı – ABB Genel Sekreter Yardımcısı ve Beltema Yönetim Kurulu Üyesi Salih Kurumlu – İtfaiye Daire Başkanı ve Belka A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Mesut Özarslan – Belko Genel Müdürü, Portaş Genel Müdürü (İki şirketin birden genel müdürlüğünü yapan Özarslan İyi Parti GİK üyesi ve eski Ankara İl Başkanı) Ertuğrul Candaş – ABB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı ve Belplas Yönetim Kurulu Üyesi Ulaş Altun – ABB Yazı İşleri ve Kararlar Daire Başkanı, Halk Ekmek Yönetim Kurulu Başkanı ve Belpa Yönetim Kurulu Üyesi Ali Cengiz Akkoyunlu – ABB Ulaşım Dairesi Başkanı ve Halk Ekmek Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Koç – ABB Zabıta Daire Başkanı ve BUGSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Alkaş – EGO Genel Müdürü ve BUGSAŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili Bekir Ödemiş – ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı ve BUGSAŞ Yönetim Kurulu Üyesi (Eşi Deniz Ödemiş, Ankara 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu üyesi olarak Melih Gökçek döneminde Ankapark’a onay imzası atanlardan biriydi) Mutlu Gürler – ABB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanı ve BUGSAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Volkan Memduh Gültekin – ABB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Koordinatörü ve BUGSAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Hacı Ali Bozkurt – ABB Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı ve BUGSAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Yüksel Işık – ABB Sosyal Medya Dairesi Başkanı, Portaş Yönetim Kurulu Üyesi ve Metropol İmar Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Tatlısu – ABB Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı ve Metropol İmar Yönetim Kurulu Üyesi Önder Yanmaz – ABB Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanı ve Metropol İmar Yönetim Kurulu Üyesi Köksal Bozan – ABB Mezarlıklar Dairesi Başkanı ve PORTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mesut Hastürk – ABB Mali İşler Dairesi Başkanı ve PORTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Artunç – ABB Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı ve PORTAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Fahrettin Özgür Karakoç – CHP Genel Merkez Genel Müdürü ve Halk Ekmek Yönetim Kurulu Üyesi Alpaslan Zorlu – Proje ve Yapım İşleri Şube Müdürü ve Araştırma İhale ve İdari İşler Şube Müdürü “MAAŞLAR YÜKSEK DEĞİL” Konuyla ilgili ulaştığımız Ankara Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Koordinatörü Volkan Memduh Gültekin şunları söyledi: “Böyle bir durum var doğru. Bu kişilerin önemli bir kısmı son yıllarını rahat geçirebilecekken, emekliliklerini bırakıp bu riskli işleri üstlendiler. Devlet tecrübesine sahip kişiler. Yüksek bir maaş almıyorlar. Başkanımız Mansur Yavaş yönetim kurulu üyeliklerine uzun süre zam yapmadı. Bu yıl hayat pahalılığından dolayı ortalama 2 bin liralık bir ücret zammı yapıldı. Şu anda şirketten şirkete değişmekle birlikte yönetim kurulu üyeleri 4-8 bin TL gibi bir aylık maaş alıyorlar, biraz göstermelik. Diğer belediyelerin şirketlerine göre bu maaşlar düşük. Bu kişilerin belediye idari yöneticisi olarak aldıkları maaş ise devletteki kıdemlerine göre değişiyor. Ortalama 11-12 bin TL gibidir. İkisini toplarsanız bir üst düzey yönetici maaşı bile etmiyor gibi bir durum var. Gültekin “Belediye genel sekreteri, genel sekreter yardımcıları ve daire başkanlarının bu şirketlerde yönetim kurulu üyesi yapılması bir yasal zorunluluk mu?” sorumuza, “Böyle bir zorunluluk yok. Ama bu kalibrede yetişmiş, tecrübeli insan gücü bulmak zor.” “GÜNCELLEME YAPILIYOR” ABB Başkanı Mansur Yavaş sık sık şeffaflıktan söz ediyor. Ancak gerçek öyle değil. Belediye’ye ait Anket A.Ş., yönetim kurulu üyelerini resmi sayfasından ilan etmeyen şirketlerden biri. Kamuya ait bir şirket olmasından dolayı yönetim kurulu üyelerin ismini sorduk. Ulaştığımız şirket görevlisi “Yöneticilerin yoğunluktan ötürü bizimle görüşemeyeceklerini” belirttikten sonra, “Şirket yönetiminde bir güncelleme olacak bu yüzden sitede yok. Şu anda bunu söyleyebiliyorum.” yanıtını verdi. “Güncelleme olacaksa bile şirketin mevcut bir yönetim kurulu olmalı, onları öğrenmek istiyoruz.” dediğimizde ise görevli, “Benim yetkim yok.” yanıtını verdi.
Ankara'da atıl durumda kalan Ankapark'ın durumu tartışma konusu olmaya devam ediyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi ile işletmeci firma arasında devam eden dava nedeniyle kapalı kalmaya devam eden parkla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'dan çağrı geldi. Yeni Şafak gazetesi yazarı Mehmet Acet'in sorularını yanıtlayan Bakan Kurum, Yavaş'a yaptığı çağrıda "Algı üzerinden siyaset yaparak bir yere kadar gidebilirsiniz" ifadelerini kullandı. Ankara Büyükşehir Belediyesinin üst geçitlere Ankapark’la ilgili astığı pankartlar Ankaralıların dikkatini çekiyor olmalı. “Ankapark, belediyeye verilmiyor, çürümeye terkediliyor” şeklinde, “Belediye aslında burayı açık tutmak istiyor da başka birileri bunu engelliyor” demeye getiren pankartlar bunlar. Öğrendik ki konu mahkemedeymiş ve belediye ile daha önceki işletmeci firma arasında bir ihtilaf olduğu için açılamıyormuş. Tabi, asıl niyet nedir, belediye açmak istese bir yolunu bulup açamaz mı o ayrı bir tartışma konusu olabilir. Ama Ankapark bu haliyle gerçekten çürümeye terk edilmiş gibi duruyor ve belediye tarafından sırf siyasi intikam niyetiyle işletmeye açılmıyorsa, gerçekten yazık olacak. Konuyla daha önce de ilgilendiğini bildiğim için Bakan Kurum’a sözünü ettiğim pankartları hatırlatıp Ankarapark meselesini sordum. Sorunca anlaşıldı ki, Bakan Kurum bu konuda da çok dertli. Söylediklerini ve ABB Başkanı Yavaş’a yaptığı çağrıları aktararak yazıyı tamamlayayım: “Burayı niye atıl halde bırakıyorsunuz. Açın vatandaşa, doğru, yanlış beklemenin kime ne faydası var. Algı üzerinden siyaset yaparak bir yere kadar gidebilirsiniz. -Yanlışsa gidip yıkacaksın, doğruysa sahip çıkacaksın, kullanılır hale getireceksin. Bunlar bir değerdir. -Orada bir proje yapılmış. Tut bir tarafından, yanlış doğru, büyük küçük. Böyle atıl bırakarak ne olacak? Asıl kamu malına zarar vermek, böyle beklemektir.
Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı şirketlerde denetim yapılmadığı bir kez daha ortaya çıktı. Şirket çalışanlarının uyuşturucu ticareti yaptıkları düzenlenen operasyonlar ve tutuklamalar ile gözler önüne serdi. SUÇ MAKİNASI ÇIKMIŞTI Ankara Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren BELKO şirketinde şef olan Recep Koyuncu, 2020 aralık ayında uyuşturucu sevkiyatı yaparken yakalanmıştı. K.'nın tam bir suç makinası olduğu ortaya çıkmıştı. 2019 yerel seçimler öncesi Mansur Yavaş'ın seçim koordinasyon merkezinde oy toplamak için çalıştıktan sonra işe alınan K.'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın pankartını yere atıp üstünde küfür ettiği için gözaltına alındığını, 2012 yılından bu yana da fuhuşa teşvik, kadına şiddet, cinsel taciz, uyuşturucu madde ticareti gibi 19 farklı suç kaydının olduğu tespit edilmişti. BELEDİYE'YE AİT KONTEYNERDE UYUŞTURUCU SATTI Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler olarak il genelinde uyuşturucu madde ticaretinin veya kullanımının önlenmesine yönelik yapılan çalışmalarda bulundu. Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı BELKA' da çalışan Şener D.'nin, Ankara Büyükşehir Belediyesine ait olan konteynerde uyuşturucu madde sattığı ortaya çıkmıştı. UYUŞTURUCU TİCARETİNDEN SUÇ KAYDI ÇIKTI Bolu Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce hakkında Uyuşturucu veya "Uyarıcı Madde Ticareti Yapma" suçundan yasal işlem yapılan ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan şüpheli Selim Yağcı beyanında kendisine İstanbul'dan uyuşturucuyu Emre K.'ın getirdiğini iddia etti. Emre K.'ın, 2020 haziran ayından bu yana Ankara Büyükşehir Belediyesine bağlı ANFA'DA bahçe bakım elemanı olarak çalıştığı ortaya çıktı. ANFA çalışanının ayrıca uyuşturucu ticareti yapma ve 3 adet asayiş kaydı olduğu öğrenildi.
CHP'li 11 büyükşehir belediyesinin AK Parti grup başkanvekilleri, belediye yönetimlerinin "engelleniyoruz" yönündeki söylemleriyle ilgili ortak açıklama yaptı. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Aydın, Eskişehir, Mersin, Muğla, Tekirdağ, Hatay büyükşehir belediye meclislerinin AK Parti grup başkanvekilleri, AK Parti Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantının ortak açıklamasını okuyan Esenler Belediye Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu, Türkiye'de son dönemlerde farklı hedeflerle algı ve manipülasyona dayalı siyasal bir iletişimin sürdürüldüğünü savundu. Göksu, "Operasyon merkezi CHP olan, milli meselelerde dahi yalan siyasetiyle kaos çıkarmayı tercih eden bu muhalefet anlayışı, ülkemizin ve demokrasimizin önündeki en büyük engeldir." dedi. CHP'li 11 büyükşehir belediye başkanının, seçilmelerinin dördüncü yılına girmelerine rağmen kamuoyunun karşısına icraatları ve projeleri ile çıkmak yerine, "mazeret ve acziyet deklarasyonları" yayınladıklarını öne süren Göksu, başkanların bildirilerinin, ortak başarısızlıklarına mazeret üretme ve engellendikleri yalanı etrafında kendilerine konfor alanı inşa etme gayretinden başka bir anlamının olmadığını söyledi. Tevfik Göksu, "Siyasi anlayışımız gereği 'hayra motor, şerre fren' olma prensibi çerçevesinde, hemşehrilerimizin menfaatine olacak her türlü projeye destek vermeye daima hazır olduğumuzu milletimizin bilmesini istiyoruz. Şehirlerimizin ve hemşerilerimizin menfaatlerini tüm siyasi mülahazaların üzerinde tuttuk ve tutmaya devam ediyoruz. Buna meclis zabıtları da şahittir." diye konuştu. İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Meclislerinde alınan kararlara dair verileri paylaşan Göksu, şunları kaydetti: "İstanbul Büyükşehir Meclisine gelen 4 bin 64 dosyanın, 3 bin 955'ine olumlu oy kullanmışız. Yani İstanbul Büyükşehir Belediyesinin, meclise sunduğu dosyaların yüzde 97,4'üne 'evet' demişiz. Ankara Büyükşehir Belediyesinde de meclise gelen 6 bin 229 dosyanın, 6 bin 33'üne olumlu oy kullanmışız. Yani Ankara Büyükşehir Belediyesinin meclise sunduğu dosyaların yüzde 97'sine 'evet' demişiz. Bizde durum böyleyken, söz konusu CHP zihniyeti, bu şehirlerde muhalefette olduğu dönemde, meclise gelen ve şehirlerimiz için hayati önem taşıyan tüm projelere ya 'hayır' demiş, ya da engellemek için ellerinden geleni yapmış. Bugün bizlerin yapıcı muhalefet anlayışımıza rağmen, her defasında belediye meclislerimizle birlikte, hükümetimizi de suçlayarak kaynaklarının kesildiği yalanını söyleyen bu beceriksiz belediyelerin 'engelleniyoruz' bahanesini yine İstanbul ve Ankara örneğiyle ortaya koymak ve boşa çıkarmak istiyoruz." Tevfik Göksu, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin merkezi hükümetten geleceğini öngördüğü kaynağın 2021 yılında 20 milyar lira olduğunu oysa bu paranın 25,6 milyar liraya çıktığını belirterek, "Benzer bir durum Ankara için de geçerlidir. 2021 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesinin merkezi hükümetten geleceğini öngördüğü para 6,7 milyar liradır. Aynı yıl merkezi bütçeden Ankara Büyükşehir Belediyesine gelen para ise, 9,3 milyar liradır. Yani 2021 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesine beklentisinden 5,6 milyar lira, Ankara Büyükşehir Belediyesine ise beklentisinden 2,6 milyar lira fazla para gelmiştir. Bu durum, diğer Büyükşehir Belediyelerinde de aynıdır. Bu örnekler bile tek başına CHP'li belediyelerin 'engelleniyoruz'' ve 'kaynaklarımız kesiliyor' algısının ne kadar gerçeklerden uzak olduğunu göstermektedir." şeklinde konuştu. "HİZMET AŞKI VE BECERİSİ OLAN HİÇ KİMSE, MİLLETE HİZMET YOLUNDA ENGELLENEMEZ" Hükümette AK Parti'nin bulunmasının CHP'li belediyelerin en büyük şansı olduğunu öne süren Göksu, "AK Parti 20 yıldır bu ülkede taş üstüne taş koymak için gece gündüz çalışmakla kalmamış, bu ülke için bir çivi dahi çakmak isteyen her kurumun önünü sonuna kadar açmıştır." değerlendirmesini yaptı. Göksu, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Aydın, Eskişehir, Mersin, Muğla, Tekirdağ, Hatay Büyükşehir Belediye Meclislerinin, AK Parti Grupları olarak, CHP'li 11 Büyükşehir Belediye Başkanına çağrıda bulunduklarını dile getirerek, şöyle devam etti: "Engelleniyoruz yalanıyla etrafınıza çektiğiniz algı ve manipülasyon duvarlarının içinde oluşan konfor alanından çıkın ve şehirlerinize bakın. Bunu yaptığınız takdirde, şehirlerinizin önündeki en büyük engelin bizatihi sizler ve CHP zihniyeti olduğunu göreceksiniz. Bunu kendiniz için yapmaya cesaretiniz yoksa, lütfen çocuklarınız ve ülkemizin geleceği için yapın. Eğer bu cesareti gösteremiyorsanız ya da bu cesareti göstermenize birileri müsaade etmiyorsa, sizin belirleyeceğiniz herhangi bir mecrada, aziz milletimizin huzurunda bu engellenme yalanınızı açık ve seçik olarak tartışmaya hazırız. Buradan hodri meydan diyoruz ve tüm samimiyetimizle soruyoruz, bugüne kadar, başkanı olduğunuz şehirlerde, o şehrin gençleri için, kadınları için, çocukları için ve o şehrin geleceği için, belediye meclislerine tek bir proje getirdiniz mi? Hangi projeyi getirdiniz de AK Parti grupları 'hayır' dedi? Ya bu sorumuzun cevabını dürüstçe çıkıp milletimize verirsiniz, ya da sizleri tüm kamuoyu önünde yalancı ve müfteri ilan ederiz."
Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) ile Çankaya Belediyesi başkentin en merkezi halk pazarını hukuksuz bir biçimde, sağlıkçı anıtı dikme gerekçesiyle kapatma kararı alması esnafı isyan ettirdi. Bu sabah 10.00 sularında belediye zabıtalarının yıkım emriyle pazara geldiği, pazarcıları zorla alandan çıkarmaya çalıştığı öğrenildi. Bir yandan işlerini yapan, diğer yandan nöbet tutan pazarcılar, aralarında ABB Fen İşleri Daire Başkan Yardımcısı ile Çankaya Belediyesi Zabıta Müdürü'nün de bulunduğu belediye ekiplerini pazara sokmadı. 100 kadar zabıtayla küçük çaplı bir gerginlik yaşayan esnaf pazarı boşaltmadı, ekmek teknesine dokundurtmadı. Nöbete katılan Ankara Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Recep Ayhan, kararın hukuksuz olduğunu, belediye meclis kararına dayanan bir tebligat olmadan pazara müdahale edilemeyeceğini belirtti. Ayhan'ın uyarılarının ve pazar esnafının kararlı duruşunun ardından belediye ekipleri çekilmek zorunda kaldı. Pazar esnafının belediye ekiplerine direnen eylemine Vatan Partisi de destek verdi. Vatan Partisi yöneticileri esnafla omuz omuza zorbalığa karşı çıktı. CHP'li belediyelerin zorbalığına yoldan geçen vatandaşlar da tepki gösterdi. Esnafın nöbeti sürüyor.
CHP'li ABB Başkanı Mansur Yavaş, belediye meclisinin Ankara'da tüm su tarifelerine yüzde 50 indirim getiren kararını veto etti. Yavaş'ın suya indirim kararını veto etmesinin ardından yüzde 50 indirim yapılması teklifi yeniden kabul edildi. Gelişmenin ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden açıklama geldi. ABB tarafından yapılan açıklamada, "Kanun dışı önergeyle su ücretlerine yüzde 50 indirim yapılmıştır" ifadelerine yer verildi. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin konuya ilişkin açıklaması şu şekilde oldu: "Ankara’da suyun m3 maliyeti 24 TL, ücreti ise 13 TL’dir. Ayrıca sosyal yardım alan ailelere 10 tona kadar ton başı 1 TL’ye, öğrenci evlerine ise yüzde 50 indirimli su temin edilmektedir. Zaten maliyetinin yarısına ücretlendirilen su tarifesine yüzde 50 indirim yapılması, ASKİ’yi işlevsiz hale getirecektir. "ASKİ'NİN İFLAS ETTİRİLMESİ KARARIDIR" Bu kararla, halka yıllık ortalama 300 milyon m3 su temini sağlayan ASKİ’nin su tarife geliri yıllık yaklaşık 1.8 miyar TL olacaktır. ASKİ’nin sadece 2022 yılı elektrik ve personel gideri 2.3 milyar TL’dir. Elektrik giderlerinin 2023 yılında fiyat artışları sonucunda yaklaşık 5 milyar TL olması beklenmektedir. Dolayısıyla bu gelir, ASKİ’nin sadece yıllık elektrik giderini dahi karşılayamaz durumdadır. Meclis’te alınan bu karar su indirimi kararı değil ASKİ’nin iflas ettirilmesi kararıdır. Ankara’da suya yeni dönemde zam yapılmamıştır. Kademeli su tarifesine geçilmiştir. ASKİ abonelerinin yüzde 82’si en düşük kademedeki tarifeyle ücretlendirilmektedir. Tarifeye ÜFE oranında artış yapılmaktadır. Enflasyonun ve genel ekonomik koşulların doğal bir sonucu olan ÜFE oranları ile Belediyemizin bir ilgisi yoktur. Bu konu merkezi hükümetin konusudur. Tüm bu kararlar, AK Partili üyelerin çoğunluğunu oluşturduğu ABB Meclisi’nde alınmıştır. Dolayısıyla bugüne kadar sadece Meclis kararları uygulanmıştır. Belediye yönetiminin fiyat artışı yapması söz konusu değildir. "PERSONEL ÇIKARTILMAK ZORUNDA KALINACAKTIR" ASKİ, mevcut fiyat tarifesi ile bu yıl şu ana kadar 500 milyon TL zarar etmiştir. Yeni kararın uygulanması ile zararın yıl sonunda kadar 1 milyar 100 milyon TL’ye çıkması beklenmektedir. Su hayati bir konudur. Bu şartlar altında, Ankara’nın susuz kalmaması için ASKİ’nin devam eden altyapı çalışmaları ve müteahhitlik hizmetleri mecburen durdurulacaktır. 30 yıldır ihmal edilen temiz su hasreti çeken Polatlı, Elmadağ ve Gölbaşı hatlarındaki çalışmalar ile su taşkınlarını önleyecek büyük altyapı çalışmaları da yine zorunlu olarak yarıda bırakılacaktır. Bu süreçte su temini sağlaması için ASKİ’ye ABB bütçesinden para aktarılacaktır. Bu yüzden belediyenin büyük projelerinin ihale süreçlerinin iptal edilmesi söz konusudur. Maalesef bazı sosyal yardımlar ve kırsal kalkınma destekleri de bu karar nedeniyle iptal edilecektir. Zararın ekonomik koşullar nedeniyle daha da artması durumunda personel çıkartılmak zorunda kalınacaktır. Yıllarca halkın cebindeki paraya göz koyulan, uçuk ücretlerle su satılan ve buradan elde edilen gelirlerle jipler, helikopterler, uçaklar, dinozorlar gibi atıl işlere kaynak aktarılan ASKİ, alınan bu kararla “entübe” bir şekilde altyapı projelerini bile yapamaz hale getirilmiştir. Bundan sonraki süreçte oluşabilecek sel baskınlarının da sorumluları bu kararı alan kişiler olacaktır. "MAHKEME YOLUNA GİDİLECEK" Bu yıl elektriğe ortalama yüzde 206, mazota ortalama yüzde 190 zam yapılmış, asgari ücret yüzde 81 oranında artırılmıştır. Elektrik, doğal gaz, arıtma, personel maliyetleri ve diğer giderlerin soluksuz bir şekilde arttığı bir ortamda su tarifelerinin düşürülmesine yönelik alınan bu kararın iptali için derhal mahkemeye gidilecektir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
Kahramankazan Belediye Başkanı Serhat Oğuz, ABB'nin Kasım ayı Meclis Toplantısı'nın 1. Oturumunda söz alarak çıktığı kürsüde, Büyükşehir Belediyesi'nin bazı konularda hatalı olduğunu dile getirdi. Oğuz, Büyükşehir'den et-kömür yardımı alanlar arasında karı-koca aylık gelirleri 50 bin lira olanların tespit edildiğini belirterek Kahramankazan'da bunun gibi 500 kişinin üzerinde isim olduğunu kaydetti. "ASKİ İLE SOSYAL YARDIMLAR ARASINDA BİR BAĞ KURMAK KESİNLİKLE YANLIŞ" Oğuz, geçen ay ASKİ ile ilgili bir indirim yaşandığını belirtirken, önergeyi tartışmak istemediğini, mahkemeye de intikal ettiğini dile getirdi. Henüz yürütmeyi durdurma çıkmadığını hatırlatan Oğuz, "ASKİ ile sosyal yardımlar arasında bir bağ kurmak kesinlikle yanlış bir şeydi. Neden? Bu güne kadar sosyal yardımlar ASKİ üzerinden mi veriliyordu? ASKİ ile nasıl bir illiyet bağı kurdunuz ki, genel bütçede kısacak sadece sosyal yardımları mı buldunuz? Başka kalemler yok muydu? Kısılması gereken en son kalemi en başta kısmaya kalktınız ve bu hakikaten doğru bir yaklaşım değildi" ifadelerini kullandı. "KARI- KOCA AYLIK GELİRLERİ 50 BİN LİRA OLUP BÜYÜKŞEHİR'DEN YARDIM ALANLAR VAR" Büyükşehir Belediyesi'nden gönderilen sosyal yardımlar listesinin kendilerine ulaştığını hatırlatan Oğuz, Kahramankazan Belediyesi olarak Biz daha önce de et yardımında bulunuyorduk ama hiçbir zaman bunları, pankartları üst geçitlere, alt geçitlere bu yardımı yaptık diye asmadık. Büyükşehir Belediyesi'nin bize gönderdiği listedeki 3 Bin 500 kardeşimizi de bu havuzun içine dahil ettik. Yalnız bir farkla; biz sosyal yardımlarda bulunurken aylık gelir durumu, üzerlerindeki gayrimenkul durumlarını dosyalıyoruz ve kimseyle paylaşmıyoruz. Denetimlerde sorarlarsa önlerine koyuyoruz. Büyükşehir Belediyesinin gönderdiği bu listeleri kurduğumuz yardım komisyonu marifetiyle bir aydır inceliyoruz. Şimdi bunların içerisinde enteresan şeyler var. Büyükşehir'in sosyal yardımlarda ne kadar hassas davrandığını göstermek için isim vermeden birkaç tane örnek vereceğim. Kendisi ve eşinin aylık geliri takriben 50 bin lira olan bir kimseye et desteği verilebilir mi? Bir insanın toplam 3 evi, 8 arsası, 2 maaşı varsa bu kişi kömür yardımı alabilir mi? 3 evi, 3 aracı, 24 taşınmazı varsa bu vatandaşımız kömür yardımı alabilir mi? Elimde bu şekilde Büyükşehir'den yardım alan 500 kişilik liste var. İsim vermeyeceğim. Niyetim ne buradaki kardeşlerimi rencide etmek ne bu işin başındakileri itham etmek değil. Bir yanlış var. İstediğim bu yanlışın düzeltilmesi. Bunları dosya haline getirip ilgili arkadaşlara teslim edeceğim. Sosyal yardımlarla ilgili yetkili arkadaşlar bu hususları lütfen dikkate alsınlar. İlçe belediyesi olarak Mansur Bey'e teşekkür ediyorum. Samimi bir teşekkür ediyorum. Neden biliyor musunuz? Büyükşehir Belediyesi vatandaşlarımıza mesaj atmış. Yardımları Kahramankazan Belediye Başkanından isteyebilirsiniz diyor. İlçemde çözümün adresini Sayın Mansur Yavaş da kendi elleriyle göstermiş oldu. Merak etmesin, ne vatandaşımızı mağdur edeceğiz, ne de Sayın Mansur Yavaş'ın güvenini boşa çıkarmayacağız" diye konuştu.
Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, personelin maaşlarını ve özlük haklarını ödeyebilmek için ABB Meclisi’nden “borçlanma” talebinde bulundu. Yavaş, ABB'yi nasıl iflasa sürüklediğini belediyenin resmi internet sitesi üzerinden yayınladığı mesaj ile kalem kalem anlattı. Yavaş’ın talebine cevap veren AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan, AK Parti Grubu’nun Yavaş’ın talebine ret oyu kullanacaklarını belirtti. Özcan, Yavaş'ı sert sözlerle eleştirdi.
